Yazımın bugünkü konusu doğal halüsinojenler.
Öncelikle belirtmek isterim ki bu maddelerin kullanılması
durumunda vücutta oldukça yıkıcı etkiler göstermekte olup bazı vakalarda ölümle
sonuçlanmıştır. Pek çok ülkede alınması, bulundurulması ve satışı yasaktır.
Halüsinasyon ve Halüsinojen Nedir?
Halüsinasyon; bir his organını uyaran hiçbir nesne veya
uyarıcı olmaksızın, alınan bir sanının varlığına inanma durumudur. Bufotenin,meskalin,
psilosibin, , 5-MeO-DMT, salvinorin A gibi maddeler
halüsinasyona yol açabilmektedir. Bu maddeler bu özelliklerinden dolayı
“halüsinojen” adını almıştır.
Fringe’in 1.sezon 9.bölümünde Walter Bishop kurbanı incelediğinde,
vücudunda oluşan kesiklerin birisi tarafından dışarıdan değil kendiliğinden
kesilmiş olduğunu görmüştü. Olivia olayla ilgili olabilecek bir depoda kurbağa
dolu bir kutu bulduğunda ise gerçek ortaya çıktı. Dr. Bishop’ın kurbanın
kanında daha önce tanımlayamadığı madde, bufo alvarius cinsine ait kurbağanın
zehri olduğu ortaya çıkmıştır. Bu zehir çok güçlü psikoaktif bir madde olup
beynin korku merkezi amigdalaya etki eder. Kurban vücudunda kesikler olduğu bir
halüsinasyon görmüş ve beyni bunu gerçeğe dönüştürmüştür.
Bufotenin ve 5- MEO-DMT
Colorado nehri kara kurbağası ya da diğer adıyla Bufo
Alvarius; Meksikanın kuzeyinde ve Amerikanın güneyinde yaşayan zehirli bir
kurbağa çeşididir. Tehlikelere karşı derisinde bulunan bufotenin
ve 5- MEO-DMT bileşenleri onun doğal savunma mekanizmasıdır. Bu
bileşenler kurbağanın paratoid bezinden salgılanan bir triptamin çeşididir.
Paratoid bezi bazı canlılarda bulunan şişkinliklerdir.
Bufotenin
Bufotenin
serotonin(mutluluk hormonu) ile ilgili bir triptamindir. İlk kez Birinci Dünya
Savaşı sırasında Avusturyalı kimyacı Handovsky tarafından kara kurbağası
derisinden sentezlenmiştir.
Molekül Formülü C12H16N2O
IUPAC: 3-(2-Dimetilaminoetil)-1H-indol-5-ol
Diğer isimleri ;5-hidroksi-N,N-dimetiltriptamin
(5-HO-DMT), N,N-dimetil-5-hidroksitriptamin, dimetil serotonin ve mappine.
5-MeO-DMT
5-MeO-DMT, güçlü halüsinojen bir triptamindir. Güney
Amerikalı şamanlar tarafından binlerce yıl kullanılan bir entojendir. Entojen;
dini ve şamanik ritüellerde, psikoaktif maddeler içeren bitkilere denir.
5-MeO-DMT ilk kez 1936 yılında sentezlenmiştir.1959 yılında
ise Anadenanthera peregrina(Yopo) bitkisinin tohumlarından izole
edilmiştir.
Molekül formülü C13H18N2O’dur.
IUPAC ismi: 2-(5-metoksi-1H-indol-3-il)-N,N-dimetiletanamin. Bu iki bileşeninde ortak noktası, serotonini parçalayan
monoamin oksidaz enzimini engellemesidir.
Diğer Halüsinojen Türleri:
Meskalin
Peyote kaktüsü, San Pedro kaktüsü, Peru meşale kaktüsü ve
kaktüsgiller ailesinin bazı üyelerinde doğal olarak bulunur.
3,4,5 trimetoksifenetilamin fenetilamin(sentetik uyarıcı) grubundan
halüsinojen bir alkoloiddir. Alkaloidler bitkiler,hayvanlar ve
mantarlar tarafından doğal olarak üretilen amin yapısında kimyasal
bileşiklerdir. Genel olarak bağımlılık yapıcı özelliktedir.
Molekül formülü C11H17NO3 ‘tür
IUPAC ismi: 2-(3,4,5
trimetoksifenil)etanamin
Meskalin ilk olarak 1897 yılında Alman Arthur Heffter tarafından
bulunmuş ve izole edilmiştir ve ilk olarak Ernst Späth tarafından 1919
yılında 3,4,5-trimetoksibenzoil klorat tan sentezlenmiştir.
Psilosibin
Psilocybin (4-fosforiloksi-N, N-dimetiltriptamin),Psilocybe
Cubensis gibi Psylocybe türü mantarlardan elde edilen halüsinojen
etkileri olan bir maddedir. Yapısı insan beyin fonksiyonları için çok
önemli fonksiyonları olan serotonin'e çok benzer.
Eldesi
Salvinorin A
Salvia divinorum,ballıbabagiller (Lamiaceae) familyasından
sarmaşık türü bir bitki.Meksika'nın, Oaxaca Sierra Mazateca bölgesinde
yetişir. Temel etken madde olarak Salvinorin A içerir. Kökeni Aztek
Yerlileri ve daha öncesine dayanır. Salvinorin A amin grubu bulundurmaması
sebebiyle alkaloid değil bir terpenoid çeşididir.
İnsana
Etkileri
Tarihte
bufoteninin etkilerini anlayabilmek için uzmanlar tarafından pek çok deney
yapılmıştır. Deneklerin bazılarında sadece fiziksel etki gözlenirken
bazılarındaysa psikolojik etkiler görülmüştür.
Isbell
(1956)
1956
yılında Dr. Harris Isbel ilk olarak deneğe spreyleme yoluyla 40 mg bufotenin
koklattığında herhangi bir değişiklik olmadığını gördü. İkinci deneyinde bu
sefer kas içine enjeksiyon uyguladığında denek renklerin oyununu içeren görsel
halüsinasyon, ışıklar ve desenler gördüğünü Dr. Isbel’e söylemiştir.
Turner
& Merlis (1959)
Turner and
Merlis 1959 yılında New York Devlet Hastanesinde damar içine bufotenin
uygulandığında şizofreniye olan etkisini incelemek için deneyler yapmışlardır.
Deney sırasında farklı etkiler gözlemlendi.Denek her 50 saniyede bir 10 mg
aldı.17. saniyede çevresel sinir sistemi aşırı etkilendi.22. saniyede yüzü
kızardı. Yaklaşık iki dakika boyunca denek derin derin soludu ve uyaranlara
karşı tepkisiz oldu. Daha sonra Turner ve Merlis şu raporu yazdı: Bir
keresinde deneyi sonlandırmamıza rağmen bir hasta kas içine bufoteninden 40 mg
aldı. Hastanın kalbi aniden hızlı hızlı atmaya başladı. Nabız ve ölçülebilen
herhangi bir kan basıncı yoktu. Siyanoz gelişmişti.(O2 eksikliğinde
derinin mavi renk alması)Kalp masajı yapılarak nabız geri döndürüldü. Son
olarak Turner ve Merlis bufoteninin reddedilmesi gerektiğini savunmuştur.
McLeod
& Sitaram (1985)
McLeod ve Sitaram
ilk olarak Dr.Isbel gibi burun yoluyla alımında etkileri inceledi. Sonuç
aynıydı. Daha sonra damar içine 2 ile 4 mg arası uygulandığında sadece
bunaltıya neden oldu. Doz oranı 8 mg çıkarıldığında ise derin duygular ve
algısal değişiklikler, ölüme yakın hissetme, renkleri görmede bozukluk, alında
ve yanaklarda yoğun kızarıklık görülmüştür.
Ayrıca bu
deneylerin haricinde 1965-70 li yıllarda kara kurbağası avına çıkan hippiler
yakaladıkları kurbağaların derisine ot sarıp içtikleri görülmüştür. Günümüz
örneği olarak ise değişik hareketler gösteren köpeğini veterinere götüren
kadın, kurbağayı yalaması sebebiyle bu hale gelebileceği hiç aklına gelmemişti.
Bu sebepledir ki yazımın başında da belirttiğim gibi pek çok ülkede bu
kurbağaya sahip olmak dolayısıyla halüsinojen madde bulundurmak suç
sayılmaktadır.
Kaynak:
Yorumlar
Yorum Gönder